Dünya tropikal ada cennetleriyle, devasa buzullarla ve bereketli yağmur ormanlarıyla dolu harika bir yer. Buna rağmen maalesef tüm bu güzellikler sonsuza kadar yerinde kalmayacaklar. Hatta aslına bakarsanız, bazıları düşündüğünüzden daha erken yok olacak ve 100 yıl sonra, bahsettiğimiz yerleri torunlarımız göremeyecek.

Maldivler

Maldivler şu an herkes için popüler bir tatil bölgesi gibi gözükebilir fakat Güney Asya’daki tropik bölge, sonsuza kadar kaybolmak üzere.

Küresel deniz seviyesi sabit şekilde artarken, Maldivler de bundan payını alıyor. Hatta 1200 adanın yüzde 80’i deniz seviyesinin 1 metre veya daha altına geldi bile. Tahliye planları kurulurken, kuzey bölgesindeki bazı adalar boşaltıldı bile. Küresel ısınma doğal olarak suçlanan olsa da, Maldivler de buna ayak uydurmadı ve 2014’ten beri yapılan yerleşim yerleri, otellerle mercan kayalıkları tahrip edildi. Tabii ki benzin tüketimi ve çöpler de iklimi bozan etkenlerden birkaçı.

Kısaca özetlemek gerekirse, bu durum devam ettikçe Maldivler bir 100 yıl daha ayakta kalamayacak.

Venedik, İtalya

Venedik’in problemi basit. Topraklar yere doğru çökerken, deniz seviyesi de yükseliyor. Eğer deniz seviyesi durumunda düzelme olmazsa da, Venedik muhtemelen bu yüzyılın sonuna kadar ayakta kalamayacak.

Kısacası, eğer İtalya’da gondol seyahati yapma gibi bir planınız varsa elinizi çabuk tutsanız iyi edersiniz.

Büyük Set Resifi, Avustralya

Avustralya’nın Büyük Set Resifi de boşalma noktasına geldi ve kesinlikle durum kötü. Bilim adamlarının tahminlerine göre bölge 2030 yılına kadar geri dönülemez bir hasarın eşiğine gelecek. Sebebi de küresel ısınma ve karbondioksit gazları.

Outer Banks, ABD

Bazı yerlerin yok oluşu sürpriz olmasa da, ABD’nin Kuzey Carolina bölgesindeki Outer Banks de yakın bir tarihte haritadan silinmiş olacak.

Popüler tatil yerine fırtına ve hortumlar da zarar verirken, deniz seviyesi de yükselmeye devam ediyor.

Afrika Kongo Havzası

100 yıl içinde yok olacak bölgeler arasında sadece adalar yok, aynı zamanda Afrika’nın Kongo Havzası da yok oluyor ve burası dünyanın en büyük ikinci yağmur ormanı konumunda. Tüm bunu yaratan ormanların yok edilmesiyken, her yıl 3.7 milyon dönüm ağaç kesiliyor ve ormanlar yok oluyor.

Aynı zamanda sadece ormanlar yok olmayacak çünkü burası dünya üzerindeki en zengin canlı yaşam alanlarından. Kongo Havzası’nda 400 memeli türü, 655 kuş türü ve 10000 üzerinde bitki türü yaşıyor.

Lut Gölü

Dünya da Ölü Deniz olarak da bilinen Lut Gölü, kelimenin tam anlamıyla ölüyor. İsrail ve Ürdün arasında bir yerde bulunan deniz için birşeyler yapılmazsa yok oluşu devam edecek.

Aslında bunun bütün sebebi insanların sudaki tuzu alması. İnsanlardan kastımız ise İsrail ve Ürdün devletlerine ait firmaların tuzu çekip satış yapması.

Glacier Ulusal Parkı – ABD

Glacier National Park’ta yer alan buzullar da yok olmaya devam ediyor ve muhtemelen 2030’da tamamen ortadan kalkacak.

Özellikle 1910’dan bu yana parktaki buzullara bakınca, hemen hemen tamamı eridi ve bu konuda kimse bir şey yapamıyor. Dünyada yeni bir Buzul Çağı başlamadıkça da, muhtemelen bu güzel park tarihe karışacak.

Florida Bataklıkları – ABD

ABD’nin Florida eyaletindeki geniş bataklıklar, tam anlamıyla tarih öncesinden kalma bir görünüme sahip. Sayısız timsahın ve farklı, garip canlının hayatını sürdürdüğü bu bataklıklar aynı zamanda UNESCO’nun da varlığı tehlike altındaki doğal servetler listesinde.

1 yüzyıl önce bataklıklar şimdinin iki katıydı ve bu konudaki tek suçlu da insanlar. Bataklık insan çalışmaları nedeniyle mahvolurken, muhtemelen varlığını uzun süre devam ettiremeyecek.

Seyşeller – Doğu Afrika

Hint Okyanusu ve Doğu Afrika arasında bulunan bu mükemmel adalar, büyüleyici sahillere, dağda yağmur ormanlarına ve nadir kaplumbağa türlerine sahip. Fakat aynı zamanda da denizin dibine batıyor.

Küresel ısınma bunun başlıca sebebiyken, Seyşeller’in yaklaşık 50-100 yıl arası bir ömrü kaldığı tahmin ediliyor.

Athabasca Buzulları – Kanada

Buzulların eridiği zaten bilinen bir gerçek fakat görünüşe göre tamamen ortadan kaybolan ilk buzullar, Kanada’nın Alberta bölgesindeki Athabasca Buzulları olacak.

Şu anda Kuzey Amerika’nın en çok ziyaret alan buzulları olan bu bölge, 100 yıl sonra bir daha kimse tarafından ziyaret edilemeyecek çünkü her yıl 5 metre kayboluyor. 2100’de ise muhtemelen bir daha göremeyeceğiz.

Kilimanjaro Dağı Buzları – Tanzanya

Bir zamanlar dünyanın en tanınan bölgelerinden olan Kilimanjaro Dağı, yavaş yavaş ortadan yok oluyor ve dağın o ikonik buzları eriyor.

Aslında bu tamamen yeni bir olay da değil ve 1912-2011 yılları arasında buzlar yüzde 85 oranında eridi. 2020’ye kadar da ortada hiçbir şey kalmayacağı söyleniyor.

Amazon Yağmur Ormanları – Brezilya

Bir zamanlar çok konuşulsa da, artık pek fazla insan yağmur ormanlarını dikkate almıyor.

Brezilya’daki Amazon Yağmur Ormanları giderek yok oluyor ve bunun suçlusu küresel ısınma değil, tamamen ağaçları yok eden insanlar. Ormanlar yıllar içinde adeta ‘biçildi’ ve ortadan kaldırıldı. Eğer önlem alınmazsa da, tarihin tozlu sayfaları arasında yerini alacaklar.

Alp Dağları Buzları – İsviçre

Heidi çizgi filmlerinden herkesin tanıyacağı o görkemli Alpler, Avrupa’nın en popüler tatil yerlerinden olsa da, dağların önemli bir kısmında artık hiç kar kalmadı!

21. yüzyılın bitişine kadar toplam kar ve buzun yüzde 70’inin eriyeceği konuşulurken, bunda hem çevresel, hem de ekonomik etkenler büyük rol oynadı.